Adıyaman İGC Sordu ATSO Başkanı USLU Cevapladı

Adıyaman İGC Sordu ATSO Başkanı USLU Cevapladı
Adıyaman İnternet Gazetecileri Cemiyeti bünyesinde kurulan İGC TV Adıyaman Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı (ATSO) Mustafa Uslu’yu canlı yayında konuk etti.

Adıyaman İnternet Gazetecileri Cemiyeti bünyesinde kurulan İGC TV Adıyaman Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı (ATSO) Mustafa Uslu’yu canlı yayında konuk etti.

 

ADIYAMAN (İGFA) - Adıyaman ve ilçelerinde her hafta farklı bir konu ve konuğu “İGC Soruyor” adlı programda ağırlamaya devam eden Adıyaman İnternet Gazetecileri Cemiyeti, İGC TV üzerinden yaptığı canlı yayında Adıyaman Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı (ATSO) Mustafa Uslu’yu ağırladı.

 

Moderatörlüğünü gazeteci Yusuf Dündar’ın yaptığı İGC Başkanı Yardımcısı Hacı Mustafa Çeliker ve Gazeteci Ferit Binzet’in konuk gazeteci olarak katıldığı programda Adıyaman Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı (ATSO) Mustafa Uslu Adıyaman’da yapılan yatırımlar ve görev yaptığı dönemde ki çalışmaları hakkında sorulan soruları yanıtladı.

 

Adıyaman’ın 1954’te il olduğuna dikkat çeken Adıyaman Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı (ATSO) Mustafa Uslu, kentin yatırımlar konusunda hızlı gelişimini anlatırken, Gaziantep ile Adıyaman’ı ekonomik yatırımlar konusunda eş değer tutmanın yanlış olduğunu söyledi.

TÜRKİYE’NİN EN BÜYÜK SORUNU İŞSİZLİKTİR DİĞERİ CARİ AÇIK

Adıyaman’da henüz ikinci nesil ticaretçilerin ve sanayicilerin olmadığını belirten Uslu, yatırımlar konusunda şöyle konuştu:

“Bana babası sanayiciyken işi çocuklarına devreden bir tane örnek gösteremezsiniz. Adıyaman’da sanayiciler daha birinci kuşaktır. Ama bugün SANKO’nun Gaziantep’te dedesi tekstilci ve o arada da iplik üretiyormuş. Biz kendi çapımızda Adıyaman’ı büyütelim. Yani bizim bu gayretin içerisinde olmamız lazım. Bunu yaptığımız takdir de Adıyaman’a en iyisini yapmış olacağız. Bugünkü siyasilerimiz Ahmet Aydın başta olmak üzere siyasilerimiz, vali bey, belediyemiz, üniversitemiz ilgili kurumlar bir şeyler yapmaya çalışıyoruz. Birlikte bereket vardır ayrılıkta azap vardır. Kentin yücelmesi, kentin büyümesi, sanayinin önünün açılması inanın bundan geçiyor. Hasetlikten bir şey gelmiyor. Bize bir faydası yok. Bakın ‘aç kurt koyunlara saldırır’ diye bir atasözü var. İşi iyiyken hiç dağa çıkan insanı gördünüz mü? Ya açtır, ya susuzdur gitmiştir memleketine milletin bayrağına zarar vermiştir.

Yeri gelmişken söyleyeyim. Türkiye’nin iki tane temel sorunu vardır. Bunlardan bir tanesi işsizliktir diğeri cari açık değil midir?

Peki, bu iki önemli noktanın önüne geçmenin yolu nerden geçiyor. Kimsenin elinde sihirli değnek mi var? Define mi bulacağız? Tek yolu üreteceğiz, dünyaya açılacağız ürettiğimizi dünyaya satacağız ve burada memlekete cari açığın önüne geçmenin yolu buradan geçiyor. Ben 2009’da seçildiğimde ‘İcraatlarınız ne olacak?’ denildi. Ben ‘Az konuşacağız çok iş yapacağız’ demiştim. Bakın bunu biz yapmak zorundayız. Bazıları biz fuar alanını yaparken dediler depo yapıyor. Bugün orada memlekete katma değer üretiliyor insanlar orada para kazanıyor. Şimdi biz bu memlekette ben bunu samimiyetimle içten inanıyorum. Ne zaman Adıyaman’dan ele alırsak 100 milyon dolar ihracatımız var. 150 milyonda ithalatımız var. İşte bu her yıl 50 milyon çığ gibi büyüyen bir cari açığımız oluyor. Biz bunu ne zaman tersine çevirirsek 150 milyon ithalat 100 milyon ithalat. İşte o zaman cari açığın önüne geçeriz. Zengin olmanın yolu buradan geçiyor. O zaman insanlarımızı aç, susuz bırakmayacağız hepsine aş iş yollarını açacağız. İnanın biz bunu yapabiliriz. Bakın biz tarım kentiyiz.Bana geçenlerde sordular ‘Adıyaman’ın en temel sorunu nedir’. Şu üç tane cazibeyle Adıyaman arazisine suyun buluşmasıdır. Ben sanayiciyi temsil eden bir kurumun başındayım. Ama tarıma dayalı sanayi yapıyoruz. Tarımdan bir şey elde edemiyoruz. Benim un fabrikam var ben buğdayı alamıyorum işleyemiyorum hepsini Şanlıurfa’dan getiriyorum. Biz bunu sayın vekillerimizle valimizle paylaşıyoruz konuşuyoruz onlarda üzerinde duruyorlar. Hakkını vermek lazım son 3-4 senedir Ahmet bey bu işin üzerinde duruyor ancak ekonomik şartlarla bu kadar oluyor. Ben size bir rakam vereyim. Şanlıurfa içme suyu bulamayan bize 100 kilometre mesafede bir il. Bakın 2021 yılında pamuktan ne kadar para girmiş biliyor musunuz? 1.8 milyar dolar. Bunun sebebinde su var yani. Umarım bu kent en kısa zamanda sulu tarıma da geçer.”

ENERJİ SORUNU EN KISA ZAMANDA ÇÖZÜLMELİ

Canlı yayında gazetecilerin sorularını yanıtlayan Adıyaman Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı (ATSO) Mustafa Uslu, Türkiye’de olduğu gibi yatırımların Adıyaman’da artması ve sanayicinin gelişebilmesi için ucuz enerjinin çok önemli olduğuna dikkat çekti.

 

Adıyaman’da sulu tarıma geçilmesi için üç büyük baraj projesinden Koçali, Çetintepe ve Gömükan barajlarının cazibiyle Adıyaman arazilerini elektrik sarfiyatı olmadan sulaması için acilen tamamlanması gerektiğini belirten Uslu, konuşmasına şöyle devam etti:

“Şu an Türkiye ortalamasının çok altındayız. Türkiye ortalaması yüzde 40’ların üzerinde biz daha yüzde 27’lerdeyiz. Şanlıurfa içme suyu bulamazken sulanabilir arazi olarak şu anda yüzde 87’lerde. Bizim 5 katımız. Orada 1 dönüm alanın sulanmasının maliyeti 5 liraysa bizde 25 lira oluyor. Çünkü enerjiyle sulanıyor. Enerjiyle sulanan arazide hasılatının üçte ikisini enerjiye veriyor. Bunun yerine ne yapmamız lazım. Tam da bu enerji paneli burada devreye giriyor. Son haftada gündemi meşgul eden en önemli sorunlarımızdan bir tanesi. Devlet 2019’dan sonra şöyle bir yasa çıkardı. Ey vatandaş sizin fabrikanız var. Çatınızın üstüne paneli kurun orada elde ettiğiniz gelirden çatının altında tükettiğinizle mahsup ederiz geri kalanını sisteme verirsiniz ben sizden satın alırım. Maalesef geçen hafta böyle bir yasayla karşı karşıya kaldı. Bu son derece yanlış. Konuyla ilgili gerekli açıklamayı yaptık tepkilerimizi koyduk. Yanlış bir şey olduğunu deklare ettik. Niye yanlış. En büyük hatalardan bir tanesi insanlara verilmiş hakkı geriye dönük istemektir. Sen benimle bu sözleşmeyi yaptım ben ona göre gittim firma olarak bankadan borçlandım bunu kurdum nasıl olsa devlete satacağım tükettiğimi de mahsup edeceğim diyerek bu yatırıma girdi. Sen bunu mahsup ettiğin 1 milyondan 100 lirayı mahsup ediyorsan 900 lirayı da bana verdiğin parayı diyorsun ki bila bedel sisteme ver. Peki, bu krediyi nasıl ödeyeceğiz. Adıyaman’da 40 tane firmamız bu konuyla ilgili mağdur. Yazıktır günahtır. Burada da ben şunu söyleyeyim. Sayın Cumhurbaşkanımız buna bir el atar geri çevirir ama Anayasa Mahkemesinden geri döneceğini umuyoruz. İnşallah GES yatırımcısının mağdur olmasının önüne geçilir.Devletimiz şunu yapabilirdi. 2022’nin 8. Ayından sonra kuran firmalardan fazlasını almayacağız denilse yatırım yapılmazdı. Ama şu anda inanın ki çok insanımız mağdur. Bu konu çok önemlidir. Ahmet beyle bunu paylaştık biliyorlar. EPDK inşallah bir düzeltme yapar yatırımcımız mağdur edilmez.”

ADIYAMAN OSB DOLULUK ORANI %100

Türkiye’nin önemli sorunlarından birisinin işsizlik olduğunu hatırlatan Uslu:”Adıyaman merkez OSB’de 97 civarında faal fabrikamız var. Bunlarla birlikte 14.500 civarında bir istihdam sağlanıyor. Bunun yanında 1500 de çağrı merkezlerinden dolayı toplam 16 bin insanımız merkez OSB’de istihdam ediliyor. Alan olarak sorarsanız yüzde 100 doluyuz. Bununla ilgili mermer OSB kurduk. Bundan bir hafta önce Sayın Valimizin başkanlığında bir karar aldık. Mermer OSB’de maksimum arsanın yüzde 60’ını kullandırmamız lazım. OSB yönetmeliğinde sanırım yüzde 40 yani 10 dönümün 4 bin metrekaresini kullanıyor. Hâlbuki bu yanlıştır. O kadar kıymetli bir şey varken üzerinde durmamız gerekirken bir taraftan heba etmemiz yanlıştır. Oturacaksın karar alacaksın. Bunun minimumu maksimumu vardır o başka bir şey. Biz yönetim olarak makul olan neyse yönetim olarak kabul etmemiz lazım” dedi.

İSTİHDAM SORUNU NASIL ÇÖZLÜR

ASGEM projesinin Adıyaman’ı uçuracak tek proje olduğuna değinen Uslu, şöyle konuştu:

“Biz burayı 2015 yılında 8,5 milyon TL para harcadık. Orası 4 bin 700 metre civarında kapalı alanı vardır. Yıllardan beri bunu savunan biriyim ve söylerimin yine arkasındayım altına da imzamı atıyorum. ASGEM neden önemli? Bakın Türkiye’de yatırım yapmak isteyen insanın arzuladığı birkaç faktör vardır. Bunlardan birtanesi de kalifiye elemandır. Yatırım yaptığı yerde huzurlu bir yatırım yapabilecek mi? Güvenliği var mı? Kalifiye eleman sıkıntısı yaşar mı? Üçüncüsü de ulaşım sıkıntısı var mı? Bakın biz bir kere huzur kentiyiz oradan sınıfı geçiyoruz kim ne derse desin. Ancak ASGEM ile birlikte ikinci sınıfı da geçiyoruz ama ulaşımda biraz takılıyoruz. Günde bir tane İstanbul uçağımız var hani civar illerde var bunu telafi ediyoruz amabugün Gaziantep gibi olmaz. Sanayici günü birlik gidip gelmek ister. Yeri gelmişken içimde uhde olarak kalmış yanlış yatırımların neticesinde bu duruma geldik. Yıllardan beri söylüyoruz bunu plan programa alacak bir inisiyatifimiz de yok. Bakın ben size bir şey söyleyeyim. Araban’ın oraya havaalanı yapsak Kahramanmaraş, Gaziantep, Adıyaman’ı bağlasak bu üç il için her yarım saatte İstanbul’a uçak kalksa düşünsenize üç masrafı bire düşürüyoruz. Oradan inen herkes kendi iline 40 dakikada gider. Yolları da bölünmüş yol yap, sıfır asfalt yap üç tane masrafı bire düşürüyoruz. Bunu da böyle söylemiş olayım. İnşallah önümüzdeki yıllarda düşünülür. Bugün yatırımcının en önemli aradığı faktörlerden bir tanesi ara elemandır. Bakın bu ASGEM projesi üç ilde var. İzmir, Gaziantep ve Adıyaman’da var. Şu anda orada inanılmaz insan yetişiyor. Tekstilde yetiştiriyoruz, gastronomide yetiştiriyoruz, yazılım, mobilya, elektrik ihtiyaç olan her sektörde aklınıza ne gelirse insan yetiştiriyoruz. Yeter ki gençler gelsin. Üyelerimizden aldığımız aidat parası ile biz tekrar sizlere harcayalım size ara eleman yetiştirelim. Hiç bilenle bilmeyen bir olur mu? Bugün Adıyaman’da lokomotif tekstil sektörüdür. Acemi adamı işin başına getirdiğiniz zaman üç tane parçayı defolu üretirse o günkü karınız gider. Ama biz insanları yetiştiriyoruz üyelerimize diyoruz bu insanlar yetişmiş işi bilen insanları emrinize veriyoruz. Bakın bir tane şey söyleyeyim. Oradan mezun olup şu anda Belçika’da 5 yıldızlı otelde çalışan kursiyerimiz var. Bu bizi mutlu ediyor. Bu bizim ana görevimizdir. Bizim işimiz şu. Üzüm yemek bekçiyi dövmek değil. Benim derdim üyelerimden aldığım aidatları tekrar onlara hizmet olarak geri sunmaktır. Bunu da yapmak için azami gayret gösteriyoruz göstermeye de devam edeceğiz. Ben geldiğim günden bu yana neler yaptım bütün Adıyaman biliyor. Ben birazda tribünlere oynamayı sevmiyorum.”

OSB’LERDE YER YOK TALEP ÇOK

5084 sayılı teşvik yasası döneminde Adıyaman’da tekstille ilgili sıçrama dönemi yaşandığını belirten Uslu, geçmişte hatalarında yapıldığını ancak şu anda kentin yatırımcılar için çok cazip olduğunu söyledi.

Yatırımları değerlendiren Adıyaman Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı (ATSO) Mustafa Uslu, şu bilgiler iverdi:

“Bizim üreticilerimiz fasonda kaldı. Bir atasözü var ‘Komşunun atına binersen yaya kalırsın’. Biz fasonda kaldık. Keşke bugün ihracat yapabilen kendi ayağının üzerinde durabilen, dış ülkelerle bağlantısını yapıp kendine çalışan firmalarımız markalaşsaydı. Keşke biz markamızı oluştursaydık. Biz fasonda kaldık. Nihayetinde işler biraz kırıldı pandemide başka memlekete kaydı. Dışarıda işi bize fason olarak getiren karı nereye varsa oraya gider. Ben bunu şöyle tanımlıyorum. Bize dışarıdan iş yaptıranlar yörük gibidir diyorum. Yörük baharın olduğu yerde yoğurdunu sütünü nerede bol alacaksa çadırını oraya kurar. Ne zamana kadar ot kuruyunca kadar. Ot kuruyunca baharın olduğu başka yere gider. Mesela Mardin. Biz bir ara 4. Bölgedeydik baktık bütün fasoncularımız oraya kaymış.Bizim buradaki firmalar bile Mardin’e gitti iş diktirdi. Niye? Orada kar var. Serbest ekonomi sisteminde ‘Siz kimsiniz’ deme şansınız yok. Adam karını istiyor nerede kar varsa oraya gidiyor. Allah’a hamdolsun siyasilerimiz bizler çaba gösterdik altıncı bölgeye geldik. Şu anda Kahta konfeksiyon üssü olacak. Gerger’den, Kâhta’dan Sincik’ten herkes maşallahları var işini kurmuş bizde gurur duyuyoruz Kâhta’ya da yatırım yapıyorlar. İkinci etapta kırk tane arsa var 200’ün üzerinde talipli var. Artık Adıyaman bölgenin yarımlar konusunda en cazip ili.”

İHRACAT RAKAMLARIMIZ DÜŞÜYOR

Adıyaman’da ihracat rakamlarını değerlendiren Uslu, sözlerine şöyle devam etti:

“2015’li yıllarda burada bakanımız gelmişti. Sanırım Cevdet beydi. Bizim odanın salonunda toplantı yaptık. Maşallah Adıyaman uçuyor dedi ihracatı 333 milyon dolar olmuş dedi. Biz bir şey demedik ama ben bir araştırdım ki mesela 2021 yılında 117 milyon dolar ihracatımız var 67 milyon dolarda ithalatımız var. Aslında bu Türkiye’nin cari açığını aşağı çeken bir şey. İthalat ihracattan daha az bizi sevindiren bu ama aslı bu değil. Ben bunu çok araştırdım altından bu çıktı. Gaziantep’ten ihracat yapan firmalar Adıyaman üzerinden ihracatı yapıyor vergi iadesini çok çabuk alıyor. Adıyaman üzerinden ihracatı yapınca iadesini biraz daha hızlı alıyor Gaziantep’ten yapınca bir sene sonra alıyor. Bizim buradan yapınca bir ay sonra alıyor. Biz bir tarihte Gaziantep Ticaret Odasıyla kardeş oda olduk. Baktım onlar düşüşten yakınıyor bizde artıştan seviniyoruz. Ben onlara da bu işin püf noktasını söyledim. Şunu söyleyebiliriz. Bakın bizim ihracatlarımız kendi hanemize tam yazılmıyor. Ben basit hesap yaptım. Mermerimiz günde 60-100 tır ihracata gidiyor. Biz bunlara basit hesaplama yaptık. Sadece 470 milyon dolar sadece mermere ihracat yaklaşıyor. Bu rakamlar sizi yanıltmasın gerçek rakamlardeğil. 2015 yılında 333 milyon dolar ihracat rakamları da yanlış şimdiki rakamlarda yanlış. Biz bunun için TOBB’da da çalışıyoruz. Biz şunu diyoruz. İhracata giden mamulün menşei nereyse o ilin hanesine, gümrüklemesi nerede yapılırsa yapılsın o ilin hanesine yazılsın. Mesela ithalatta öyle. Bakın ben bu noktada bir şey söyleyeyim. Biz ithalat vergimizi burada yatırırsak belediyemize bir pay çıkıyor. Bunları defalarca belediye başkanlarımıza anlattık. Bunların üzerinde duralım ithalatımızın vergisini Adıyaman’da ödeyelim ki belediyeye bir pay çıksın. Biz bu derslerimize çalışıyoruz. Ben bu işin içindeyim biliyorum. Bizzat Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin bu işlerle bizzat ilgileniyor. İthalatımızı burada yapalım. İthalat rakamlarımızın yüzde 33’ü dışarıdan pamuk geliyor. Bunların ithalatını burada yaparsak sadece vergiyi Adıyaman’da yatırırsak belediyeye bir pay çıkıyor. Herkes net bilsin ki 333 milyon dolar hayaliydi gerçek rakam değildir Gaziantep’in bizim üzerimizden ihracat yapmasıyla alakalıdır. Ama bugün bizim rakamlarımız bu değildir sanaldır. Sadece mermere baksak 400 milyon dolar tutuyor.”

ATSO VİZYON KAZANDI

Gazetecilerin bugüne neler yaptınız, yapamadıklarınız odlumu sorusuna cevap veren ATSO Başkanı Uslu Şöyle konuştu:

“Ben 2009 14 Şubat sevgililer gününde göreve başladım. Meclis üyeliğim falanda yoktu. Ticaret ve Sanayi Odasına geldim. Çok vahim bir durumla karşılaştığımı itiraf etmeliyim. İlk televizyon konuşmamda ‘ne yapacaksınız bu dönemde’ denildi. Az konuşacağız çok iş yapacağız dedim. Şimdi geldik ne yaptık. Şu memlekette biz daha sanayicinin tanımını ortaya koymadık. Sanayici kimdir? Sanayici bu memlekette güvenilir insan olması lazım, kente katma değer üreten, sanayici işsize iş olan, garibanlara yardımcı olandır. Biz bu mantıkla yola çıktık. ‘Aslan yattığı yerden belli olur mevcut hizmet binamız bize yakışmıyor’ dedik. Sizlerde biliyorsunuz. Benden önce 3 tane başkanımız vardı birisi rahmetli ikisi hayatta sağ. Benden önceki başkanlarımıza da teşekkür ediyorum. Kimsenin hakkında ileri geri konuşmaya edep terbiyem müsaade etmez. Benim bayrağı aldığım yer belliydi. Şu anda içinde bulunduğumuz hizmet binasını hayata geçirdik. Burası 3,5 dönüm arazi üzerinde. Bugünkü parasal değeri 50 milyon TL binayla beraber 80 milyon. Ben geldiğimde 80 kuruş paramız yoktu. Nasıl yaptık. Gözümüz gibi koruduk yerine göre harcadık Allah’a hamdolsun bize bir lütuf etti Adıyaman’a ve sanayicimize böyle güzel bir mekân yaptık. Sanayici ufku açıkolan, yarını görebilen insandır, vizyonu olan insandır. Odamız hizmet binası bünyesinde Çok Amaçlı Konferans Salonunu yaparken simultane sistemini kurduk. Hepimiz Adıyamanlıyız. Küresel bir ekonomi var, dünyayla bütünleştik. Simultane sistemi kurduğumuzda o günkü yönetimimde ‘Başkan bu bize biraz lüks değil mi?’ denildi. Hayır niye lüks olsun ki. Bugün lüks gözükün 5 sene sonra çok normal olur. Yarın yabancı bir iki dilden sistemi kurduk. İtalya, Almanya, Belçika’dan misafirimiz gelse kürsüde İngilizce konuşsun bizde Türkçe dinleyelim. Bu bir vizyon değil mi, prestij değil mi? Katma değer üretenlere layık bir şey değil mi? Huzur kentine layık bir şey değil mi? Biz bunu kurduk. Helalı hoş olsun. Babamızın malı değil.Üzerinde de Adıyaman Ticaret ve Sanayi Odası yazıyor. Ne Safoğulları ne Mustafa Uslu yazar. Birinci dönemde hamdolsun böyle bir mekana kavuştuk.

 

İkinci dönemde dedik ki bizim ürettiğimizi dünyaya satmamız lazım. Para kazanmak buradan geçiyor. Bugün Gaziantep ikinci-üçüncü bölgede. Ama önüne taşta koysanız teşvikte vermeseniz başarıyorlar. Sistemi kurmuş dünyaya açılmış, çantasını almış ülke ülke geziyor ürün satıyor. Biz niye bunu yapmayalım. Fuar alanı yapalım dedik 26 dönüm yer aldık. 6 bin metrekare kapalı alan. Bana Gaziantep’te ne yapacaksınız gelin burada fuar yapın diyenler oldu. Biz hayır dedik. Kendi çapımızda bir şeyler yapmaya çalışıyoruz. Bugün bir fuar alanı yaptık bitirdik hamdolsun. İnsanlara ben gidip soruyorum tarım fuarı artık bölgesel bir fuar oldu. Ne kadar traktör sattın diyorum7 günde 120 tane traktör sattım diyorum. Kazanıyorsa ben seviniyorum. Öbürü badem satıyor, fidan satıyor. Yani ürettiğimizi pazarlayacağız. Yarın belki tekstil fuarını yapacağız, inşaat fuarı yapacağız. Biz turizm kentiyiz. Hem inanç turizmimiz, tarihi değerlerimiz var. Bunların fuarlarını düzenleyebiliriz. Neden ilimizde fuar merkezi olmasın dedik bitirdik. Tırnak içinde şunu söyleyeyim yapacağız diye bir kelime yok hep yaptıklarımızı söylüyorum.

 

İhracat departmanı kurduk. Şu anda Ticaret ve Sanayi Odasında ihracat departmanı var.Biz iki tane sektör için proje yaptık.Biri gıda biri tekstil.Lokomotif sektörlerimiz. Yabancı ülkelerdeki tüketicilerle bizim üreticilerimizi buluşturuyoruz. Biz aldığımızı tekrar veriyoruz para kazanılsın döviz gelsin insanlarımızın ihtiyacı var.ASGEM’den sonra ne yapacağız. Hizmet binası yerinde, fuar alanımız var, kalifiye eleman yetiştiriyoruz bundan sonra yapacağımız tek şey var. Bakın şu anda dördüncü katta Gümrük Müdürlüğü var. Getireceğim demiyorum Gümrük Müdürlüğü yıllardan beri bize hizmet veriyor. Adıyaman Tanıtım Günlerinde dönemin Ticaret Bakanı Nurettin Canikli’den sözünü aldık Gümrük Müdürlüğünü açtık. Ayrıca TSE Müdürlüğünü getirdik. Önceden üyelerimiz TSE işleri için Gaziantep’e gidiyordu şimdi buradan yapılıyor. K yetki taşıma belgesi için Adana’ya gidiliyordu 2009 yılında 800 tane kamyoncumuz Adana ve Diyarbakır’a gitmiştir.

Daha ne yaptık. İhracatı arttırmaya yönelik projeler gerçekleştirdik. Önümüzdeki süreçte ne yapacağız. Bizim yapmamız gereken tek şey var. Diğer eksiklerimizi tamamlamak. Önümüzdeki süreçte bizim yapacağımız üç tane önemli konu var. Bunlardan bir tanesi ihracata yönelik yurt dışı fuarlara geziler yapmak. Çantamızı alacağız fuar fuar gezeceğiz. Sadece yönetimimizle değil iş adamı ve üyelerimizle birlikte gideceğiz. Gayemiz üyelerimize rehberlik yapmak. Biz onları dünya fuarlarıyla buluşturacağız. Gidelim orada birleşelim bağlantı yapalım. İkincisi kadın girişimcilerimize önem vereceğiz. Kadın girişimcilerimizin iş hayatına gelmesi için çaba göstereceğiz. Bunun yanında Genç Girişimcilerimize önem vereceğiz. Genç Girişimcilerimize önemli geziler düzenleyeceğiz. Gençler kollektif çalışma kültürünü Adıyaman’a getirmeyi düşünüyoruz. Gençlere diyeceğiz ki bir araya gelin. Ticari evlilikleri yapmak zorundayız. Dünya devletleri artık böyle büyüyor. Avrupa’dan geliyor burada ticari evlilik yapıyor işini büyütüyor. Biz ya bu diyardan gideceğiz yapacağız ya bu deveyi güdeceğiz. Dünyayla birlikte var olmak istiyorsak bunu yapmak zorundayız. Aksi taktirde geride kalırız. Ufkumuzu geniş tutmamız lazım. Moral motivasyonumuzu asla bozmamamız lazım. Şu anda kötü bir dönemden geçiyoruz. Kimse ekonomi iyidir diyebilir mi? Ama bunları aşacağız. Pandemi süreci oldu Amerika bir maske yapamadı. Şu ülkenin kaynaklarını dinamiklerini gün yüzüne çıkaralım. Yeter ki biz azimli olalım. İnanılmaz bir gençlik var. Heronları yapan bizim gençlik değil mi, İHA, SİHA’ları yapan bizim gençlerimiz değil mi? Düne kadar bunlardan bahsetmek abesle iştigaldi. Biz bunları yaşadık görüyoruz. Ama bugün dünya devletleri arasında yer aldık. Özellikle savunma sanayinde biz belli bir yere geldik. Biz yüz yıllık rüyamızı gerçekleştirdik. Kim derdi ki Türkiye’de otomobil üreteceğiz. Daha iki gün önce Bingöl’de bölge toplantısı yaptık. Ayın 29’un da da fabrikayı gezeceğiz.Yüz yıllık rüyamızın gerçekleşeceğine şahit olacağız. Sayın Cumhurbaşkanımız TOBB’un Genel Kurulunda ‘Yok mu bir babayiğit’ diye yıllarca söylüyoruz. Rıfat bey dedi kalktı ayağa sen bu işe öncü olacaksın dedi. TOBB buna öncü oldu insanları bir araya getirdi önderlik yaptı ve Yönetim Kurulu Başkanlığını da Rıfat Hisarcıklıoğlu yapıyor. Hatta her odaya paramızla satacağız dedi ne güzel yerli ve milli biz kendi malımıza bineceğiz. Elin atına binen hep yaya kalır dedik ya. Yılda 52 milyar dolar dışarıya para veriyoruz. Bizi mahkum eden enerji kısmıdır. Biz doğalgazı getiriyoruz kömür getiriyoruz elektrik üretiyoruz. Bize 23 TL’ye mal oluyor. Dolar fırlayınca o da fırlıyor. Bunun altından kalkılmaz. 2021’in yedinci ayında 1,5 milyon elektrik parası ödeyen fabrika bugün 8,5 milyon para ödüyor. Bu işin altından nasıl kalkacağız. Ürettiğimizi maliyetine satsak şu enerji bize kalsa yeter.

VERDİĞİMİZ KREDİLER NEFES OLDU

Pandemide esnafa sanayiciye nefes kredileri verildiğini hatırlatan Adıyaman Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı (ATSO) Mustafa Uslu, şöyle konuştu:

“Üyelerimize gücümüz nispetinde ‘nefes’ olduk. Nasıl olduk onu da izah edeyim. TOBB odalara diyor ki ‘Sizin kasanızda ne kadar para var’. 2 milyon paran varsa bankaya faizsiz yatırıyoruz. Bankada on katını koyuyor. Bankada kendi koyduğumuzun on katını koyuyor. Biz pandemide 16 milyon TL para dağıttık. Parayı koruduk kolladık verdik. Paramız vardı olmasaydı dağıtamayacaktık. 50-100-150-200 bin TL arasında pandemide nefes kredisi verdik. İnsanlarımızın pandemide nefes alması için katkı sunduk. Bizim görevimiz parayı sağlamak. İnisiyatif kullanamıyoruz. Bankalara dedik ki ‘Siz küçük ve orta ölçekli’ adı üzerinde. Adıyaman’daki büyük sanayiciler kim gider 200 bin TL için başvuru bile yapmaz. Biz bunu sağladık. 16 milyon TL dağıttık. Bu kadar gücümüz vardı bunu yaptık. Daha fazla paramız olsaydı üyelerimize dağıtırdık. Şu anda hamdolsun borcumuzda yok birazda paramız var.Biz sadece Mermer OSB’ye 2 milyon para harcadık.ASGEM’e paydaşlarla para koyduk. Sadece fuar alanına 2 milyon para koyduk. Üç tane araba aldık. 50 tane garip gurebaya burs veriyoruz. Genç kardeşimiz tıbbı kazanmış imkânı yok burs veriyoruz. Her ramazan ayında 150 bin TL’ye hediye çeki dağıtıyoruz. Öğrencilere kışlık kıyafet yardımımız oluyor. Bunun neticesinde kurumların parasını koruyup kollarsak kim ne derse desin para bereketlenir. Bu kadar yaptık hamdolsun 4 milyon 100 TL’de paramız var.”

FAİZLER HER YATIRIMCININ SORUNU

Finansmana erişimin de zorlukları olduğunu belirten Uslu:” Maalesef şu anda esnafın tüccarın tacirin en önemli sıkıntısı finansmana erişim. Erişsek de bazı bankalarda yüzde 40’ları aşmış. Bakın ben çok net bir şey söylüyorum. Yüzde 40’larla hangi esnaf kredi kullanıyorsa bilin ki batmıştır. Darphaneniz olsa siz bunu kapatamazsınız. Ama denizde boğulan yılana sarılır misali ona da ulaşamıyor. Enflasyonun yüzde 70-80 olduğu bir ülkede maalesef böyle bir süreç yaşıyoruz. Bununla ilgili de yüzde 40’larla kredi kullanıp yatırım yapması mümkün değil. Kendimizi kandırmayalım. Ben sanayiciyim. Keskin Kılınç kınında durmaz. Benim şartlarım uysa imkânım olsa bu memlekette doğdum yatırım yaparım. Ama şartlar oluşmadığı takdirde siz bu memlekete ne yaparsanız yapın bir şey koyamazsınız. Yatırımcı her zaman yörük gibidir dedik. Eğer burada teşvik varsa fayda varsa gelir yatırım yapar. Bizim şimdi ne yapmamız lazım. Bizi idare edenler, hükümet, biz, yetkililer yatırımcıya yatırım koşullarını oluşturmamız lazım. Nedir bu peki? Biz 5 sene önce bu memlekete ikinci OSB’yi kurmamız lazım. Ama biz yırtındık birileri buna engel olmaya çalıştı. Bunu da tüm Adıyaman biliyor. Sağolsun Sayın Valimiz Mahmut bey ve Ahmet Aydın vekilimiz buranın önünü açtı destek oldular. İkinci OSB’yi açıyoruz. Bir OSB’nin açılması 2-2,5 sene sürüyor. Şimdi birileri çıktı ‘efendim orası uzak’ dedi. Uzaksa bana alternatifle gelin. Eleştirmek herkesin becerdiği bir şey. Burası uzak tamam. Eğer 5 kilometrede 6 bin dönümlük bir hazine yeri varsa siz gösterin biz oraya gidelim. Devletin şu anda vereceği bütçesi olmadığına göre hazine yerine yapın diyor. Biraz önce dedimya sanayicinin vizyonu olmazı lazım. Üç yıl sonra otuz yıl sonrasını kestiren insanlar olması lazım. Bu memleket nereye gidecek dünya ekonomisi nereye gidiyor, bizim ne yapmamız lazım. Dünyayla birlikte biz artık büyük bir köy haline geldik. İstesek te istemesek te biz bunu yaşayacağız. Kendimizi dünyadan soyutlamak mümkün değil. Çünkü artık Avrupa’da yaşanan olumsuzluk sana yansıyor.  FED faiz açıklayacak herkesin gözü kulağı orada. Etkileniyoruz yani. Niye? küresel bir ekonomi var dünya köy haline geldi” dedi.

ATSO SEÇİMLERİ 1 EKİM’DE

Önümüzdeki seçimlerde tekrar aday olacağını belirten ATSO Başkanı Mustafa Uslu İGC TV Canlı Yayınında seçimlerin 1 Ekim’de yapılacağını söyledi.

İki aday olduğunu belirten Uslu şöyle konuştu:”Ben bu dönemde adayım. Bunu herkeste biliyor bir iki aydır da çalışıyoruz. Birileri 1,5 senedir çalışıyor ama biz 2-3 aydır çalışıyoruz adayız. Seçim tarihine gelince bizim hiç kimseyle gizli saklı ajandamız yok bunu açık seçik altını çizerek söylemek istiyorum. Bu işin bir yasal süresi var. Bize deniyor ki 1 Ekim ile 30 Kasım tarihleri arasında 60 gün dilimin içerisinde bizim günümüz belli. 60 günün içinde de Yönetim Kurulu bir gün belirleyecek ancak seçim kurulundan da takvim alarak günü belirleyebiliriz. Esas seçim kurulu bizim için önemli. Çünkü biz yönetim kurulu olarak yarına bir tarih alırız seçim kurulu onay vermezse olmaz. Biz bugün seçim kurulundan 1 Ekim’e günümüzü aldık. Yönetim Kurulu kararıyla pekiştirdik. Adıyaman Ticaret ve Sanayi Odasının meslek grupları 1 Ekim’de gerçekleştirilecek. 18 tane meslek grubumuz var. Seçimleri kendi evimizde yapacağız. Bundan sonraki seçimlerde de başkanlık seçimi var. 4 bin civarında oyamız oy kullanacak. Ben seçimin ilimize, üyelerimize, ülkemize ve bölgemize hayırlara vesile olmasını temenni ediyorum. Seçim insanların iradesidir, sandık her şeyin üstündedir, demokrasinin temelinde sandık vardır. Biz buna yürekten inanıyor insanların iradesine saygı duyuyoruz. Zaten insanın şerefi, haysiyeti aynı zamanda vatandaşlık görevidir.İnsanlarımız ne karar vermişse en iyi kararı vermiştir.Biz buna yürekten inanıyoruz.Bizim Odamızda oy kullanan insanlar tüccar, tacir, sanayicidir. Dünyadan bihaber kimse yokta bunlar hiç değildir. Her şeyi senden de benden de çok iyi biliyor ve en iyisini yapacaklarına da yürekten inanıyoruz. Üyelerimizin büyük bir ekseriyetine dokundum. Adıyaman halkı hiçbir zaman yanlış yapmayacağı kanısı bende oluştu. Bunu da siyaseten seçime giriyorum diye söylemiyorum. İnsanlar Ticaret ve Sanayi Odasının kimlerin nasıl yapabileceği konusunda bizimde neler yapacağımızı, yaptıklarımız yapacaklarımızın teminatıdır noktasıyla herkes bu işi çok iyi biliyor ve ben inanıyorum yine doğrusunu yapacaktır. Genel anlamda insanlardan aldığımız intiba son derece olumlu. Üyelerimizle ayrıca barışık olmadığımız hiçbir sanayicimiz yok ama Adıyaman elbette küçük bir yerdir. Biz istesek de istemesek de biraz bazı insanlar aralarında bu tür istememezlik mi deyim çekememezlik mi deyim buna benzer ufak konular oluyor. Ama genel anlamda ailem ve şahsımla ilgili hiçbir aileyle bizim ne alıp veremediğimiz var ne küskünlüğümüz var.”

HERKES SEÇİMLERDE KENDİ GÜCÜNÜ ORTAYA KOYACAK

Uzun zamandır seçimlere hazırlandığını belirten ATSO Başkanı Uslu, “Zaten çoktan beri çalışılıyor. En geç başlayan bendim. 40 gün gibi bir şey kaldı. Yeterli olur diye düşünüyorum. En azından çoğu üyemiz merkezde olduğu için ulaşıp dokunabiliyoruz. Kimseyi zan altında bırakmak için söylemiyorum Allah şahit. İki şey var. Birileri gelir koltuğa oturur ben nasıl nemalanabilirim diye.Kimisi de kendinden koltuğa verir. Bakın Mustafa Uslu 12 senedir burada. Benim koltuğa ne verdiğimi herkes bilir. Ben bu konuda kendimden eminim. Yani şimdi bizim üyelerimiz herkes benim kadar memleketin gidişatını biliyor. Bakın siyasetçilerden tutun yerel yönetime herkes kimin ne yaptığını, yapmak istediğini neyi arzuladığını kurumun parasını ne kadar koruduğu nerede harcadığını herkes biliyor. Onun için rahatım. Biz burada gönüllülük esasına göre hizmet yapmaya çalışıyoruz. Memleketimize bir faydamız dokunsun. Bakın ben tarladan geliyorum gururla söylüyorum. Adıyaman beni adam yerine saymışsa üç dönemdir de burada tutuyorsa tek derdimiz onlara layık olmak.

Benim açımdan sıkıntı yok gayet rahatım. Yanımda olanlar var devam edenler var, geçen dönem yanımda olup girmeyen var. Ama karşı arkadaşlarla yola çıkanlar var. Biz bunlara saygı duyuyoruz. Biraz önce dedim ya milletin iradesi neyse biz ona saygı duyarız. Önemli olan yola çıkarken birbirimizi arkadan hançerlememek. Bu memlekete bir seçim yapacaksak düzgün doğru şölen havası içerisinde yapmak isteriz. En demokratik seçim bizlerindir” dedi.

SİGORTASIZ ÇALIŞANLAR KONUSUNDA ÇOK HASSASIZ

Türkiye hukuk devleti, Türkiye sistemlerle yönetilen bir ülke diyerek sigortasız işçi çalıştırılmanın suç olduğunu belirten Uslu, şöyle konuştu:

“Herkesin ayrı kendine göre görevi var. Bizim Ticaret ve Sanayi Odamızın görevi belli başlı kalemlerle bellidir. Eğer böyle bir sanayicimiz varsa ben bunu yeri geldiği zaman bu cümleyi kullanıyorum. 21. asırda evine ekmek götürmek için asgari ücretle çalışan insanın emeğine gözünü diken sanayiciye ben sanayici demem. Şimdi biz peygamber efendimizin dediği gibi insanların altının teri kurumadan parasını verin mantığıyla yola çıkarsak birazda empati yapmamız lazım. Devlet belirledi biz bunu vermek zorundayız. Elbette zorlanıyoruz. Ama bunu istismar eden var mı vardır ama bunun üzerine gitmesi gereken kurumlar vardır. Ben her zaman kendi firmamı ihbar ediyorum. Benim firmam şunlar şunlardır diyorum hodri meydan diyorum. Bunu yapan çok ayıp eder. Şunu söyleyeyim buna yaptırım yapma gücümüz yok. Bununla ilgili belli kurumlar vardır. Denetimlerini yapacak. Herkes işini yaparsa sıkıntı kalmaz.

YATIRIMCIYI DOĞRU YATIRIMA YÖNLENDİRMEK ŞART

Adıyaman’da bir dönem çok kötü bir şekilde yanlış sektörleşme çalışmalarının olduğuna değinen Uslu, şöyle konuştu:”Bu bizim kanayan yaramız. 90’lı yıllarda 24 tane un fabrikası vardı. Bunlardan bir tanesi de bizimki. Şu anda 24 un fabrikasından 3 tanesi en fazla yüzde 60 kapasiteyle çalışıyor. Diğerlerinin tamamı atıl bitti yıkıldı arsa bina oldu. Son derece yanlış bir şey. Netice itibariyle bunlar milli servet. Bu niye böyle oluyor? Biz akşam düşünüyoruz sabah harekete geçiyoruz. Fizibilite diye bir kavram var. Mesela biz o gün sayın valimizle bir araya geldik Mermer İhtisas OSB’ye yer vereceksek adamın mali verilerini biz araştıracağız. Gel kardeşim sen kimsin mali verilerini getir, sen bu işi yapabilecek misin yapamayacak mısın? Sen orayı bağ evi yapmak için mi alıyorsun? Biz orayı öyle atıl vaziyete getirmeyeceğiz. Bir insan bir şey yapacaksa onun mali verileri o işe uygun mudur değil midir bakmak lazım? Biz bakıyoruz ki filan adam bu işi yaptı ben niye yapmayayım. Sabah kalkıp yatırım yapıyoruz üç sene sonra batmış. Adıyaman’da bir furya çıktı yap-sat. Herkes yap-sat. Herkesin çektiği sıkıntıları görüyoruz. Biz tersinden gidiyoruz. Bu işin adı yap-sat. Ama biz sat-yap yapıyoruz. Bu çok yanlış bir şey. Sen yap maliyetini çıkar önüne 5’e mal et 6,5’a sat bitti. Ama biz önce 5’e satıyoruz 8’e mal oluyoruz ne oldu 3 lira içeri girdin. 100 daire yapıp öyle bitiyor. Kimseye akıl verecek değiliz ama markalaşma birlikte iş yapma kültürünü benimsememiz lazım. Bakın biz üç kişi bir araya geldik AVM yaptık. Kötü mü ettik. Bir eksikliği tamamladık. Bizim Adıyaman’da sanayicilerin yatırım noktasında da bize bir şey soran olursa 35 sanayicilik olma deneyimimizi ortaya koyarak elimizden gelen tecrübelerimizi paylaşırız. Adıyaman bizim hepimizin. Birlikte yaşama kültürünü benimseyip ayrıştırmadan ilimize yatırım yapmaktan geri durmayız.”

Yorum Yaz