Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakan Yardımcısı Ahmet Aydın, Türkiye’nin terörsüz bir geleceğe doğru önemli bir eşikten geçtiğini vurgulayarak, bu sürecin kalıcı barış ve toplumsal huzurla sonuçlanabilmesi için yeni ve sivil bir anayasanın hayata geçirilmesinin zorunlu olduğunu ifade etti.
Ahmet Aydın yaptığı açıklamada, Türkiye’nin uzun yıllardır mücadele ettiği terör meselesinde ilk kez bu kadar somut ve umut verici bir aşamaya ulaşıldığını belirtti. Terör örgütünün silah bırakma ve kendini feshetme kararının tarihî bir dönüm noktası olduğunu kaydeden Aydın, “Artık ‘Terörsüz Türkiye’ hedefi, sadece bir temenni değil; devlet aklıyla şekillenen bir gerçekliğe dönüşmüştür” dedi.
Sürecin dikkat, sabır ve toplumsal dayanışmayla yürütülmesi gerektiğini vurgulayan Aydın, “Barış sadece silahların susması değildir. Kalıcı barış, güçlü bir demokratik hukuk düzeniyle mümkündür” diyerek, yeni anayasa çalışmalarının bu noktada kritik bir öneme sahip olduğunu dile getirdi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın ortaya koyduğu siyasi irade ve MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin katkılarının, devlet aklının ortak kararlılığını yansıttığını söyleyen Aydın, bu liderliğin tüm toplumu kapsayan bir birlik ve kardeşlik çağrısı olduğuna dikkat çekti.
Yeni anayasanın, sadece belli bir kesimi değil, 85 milyon vatandaşın ortak iradesini temsil etmesi gerektiğinin altını çizen Aydın, şöyle devam etti:
“Türkiye artık kendi anayasasını yapabilecek demokratik olgunluğa, toplumsal mutabakat arzusuna ve kurumsal güce sahiptir. Yeni anayasa; kimseyi dışlamayan, farklılıkları zenginlik olarak gören, özgürlükçü, insan onuruna dayalı ve adaleti esas alan bir toplumsal sözleşme olmalıdır. Türkiye Yüzyılı’nın kapılarını aralayacak en stratejik adım budur.”
Cumhurbaşkanlığı Hükûmet Sistemi ile birlikte halk iradesinin daha doğrudan tecelli ettiğini belirten Aydın, vesayetçi yapıların sistem dışına itildiğini; ancak bu demokratik dönüşümün anayasal düzlemde de tamamlanması gerektiğini vurguladı.
Yeni anayasanın evrensel hukuk ilkeleriyle uyumlu, temel hak ve özgürlükleri güvence altına alan, milletin değerleriyle örtüşen bir metin olması gerektiğini ifade eden Aydın, “Bu çaba, sadece bir hukuk reformu değil; aynı zamanda ortak geleceğe duyulan inancın da ifadesidir” dedi.
Aydın, sürecin provokasyonlara, dış müdahalelere ve siyasi istismarlara kapalı tutulması gerektiğini belirterek açıklamasını şu sözlerle tamamladı:
“Yeni anayasa çalışması, sadece bugünü değil; geleceğimizi de şekillendirecek. Milletin sözü artık hukuk metnine dönüşmelidir. Bu millet, kendi anayasasını kendi iradesiyle yaparak birlikte yaşama iradesini yasal güvence altına almalıdır.”
